İmtihanların Nimetlerini Anlamak

Hepimizin isteyip de ulaşamadığı şeyler olmuştur elbette. Aylarca, belki yıllarca gayret edip de ulaşamadığımız şeyler... Onları her duamızda rabbimizden istediğimiz halde sürekli tehir etmiştir rabbimiz. İşte rabbimizin vermeyi geciktirdiği veyahut elimizden aldığı her şey, bizim birer imtihanımızdır. Allah, kimilerini sahip olduklarını elinden almakla, kimilerini ise sahip olmak istediklerini eline vermemekle imtihan eder. Eğer bu imtihanlarda sabredip hikmetleri üzerinde kafa yorarsak çok şey elde ederiz Allah’ın izniyle.

Rabbimiz, Kur’an’ın birçok yerinde insanı tefekkür etmeye yönlendirir. Birçok ayette ‘Düşünen bir topluluk için nice ibretler vardır’ buyurmaktadır. Bu ayetlerle rabbimiz bizlere hayatta önemli bir şey kazandırmak istiyor: İbret nazarıyla bakabilmek. İnsan böyle bir bakışa sahip olduğu zaman, hayatı üst perdeden görmeye başlar. Hem Allah’ın kudretini, sonsuz ilmini müşahede eder hem de girdiği imtihanlar kolaylaşır. Çünkü rabbinin murad ettiği, kendisinden beklediği şeyleri anlamaya başlar. Bu sayede atacağı adımlarda Rabbini Razı edecek şekilde hareket eder. Adeta hayatın şifresini çözdüren bu bakışa Allah’ın imtihan ettiği kimselerin ulaşması daha kolaydır. Bu kimseler, Allah’tan istedikleri şeylerin kendilerine verilmediğini görünce bir müddet sonra neden verilmediğini düşünmeye başlar. Bu, illa da istenilen şeylerin verilmemesi olmayabilir. Bazen de Allah’ın insana gönderdiği bir musibet de insanın imtihanı olur. 

Bu imtihanlara giren kullar, sabrederken aynı zamanda girdiği imtihanların hikmetlerini düşünmeye başlar. “Rabbim neden beni bu şekilde imtihan ediyor?”, “Rabbimin benden beklentileri nelerdir?”, “Rabbimin bana istediklerimi vermemesindeki hikmetler nelerdir?” gibi sorular sorar. Kul bu şekilde düşünmeye başlayınca rabbimiz hikmet damlalarını akıtmaya başlar. Rabbinin onun arzu ettiği şeyleri vermemesinin hikmetlerini anlamaya başlar. Aslında girdiği imtihanların kendisi için ne büyük  bir nimet olduğunu fark eder.

İmtihanların hikmetlerini düşünürken derine indikçe rabbinin kudretine tekrar tekrar şehadet eder ve bu bu imtihanın kendisine ne kadar da çok nimetler sunduğunun farkına varır. Kul bu nimetleri fark ettiği zaman artık rabbine pek fazla yakarmaz. Çünkü o, halinden memnun haldedir artık. Öyle bir kıvama gelir ki, rabbinden istemek yerine ona şükretmeye başlar. Bu mertebeye ulaştığı zaman ise imtihanı geçmiş olur. Hatta ekseriyetle rabbimiz bu kimselere arzu ettiği şeyleri verir ve o imtihanı kendilerinden kaldırır. Bu, rabbimizin bir sünnetidir. Kullarına farkındalık kazandırmak istiyor Allah. Zenginlik vermeden önce fakirliğin, özgürlük vermeden önce esaretin, şöhret vermeden önce hiçliğin kıymetini bilmemizi istiyor. İkincisinin kıymeti bilinmeden ilkini vermiyor. 

Zaten hep öyle olmadı mı? Üstad Bediüzzaman, hastalığın nimetlerini ‘Hastalar Risalesi’nde anlatıyor. Bu risaleyi okuyan kimse, hastalığın ne kadar da çok nimeti olduğunu görünce hasta olmak ister. Şuan zindanda bulunan Alparslan Hocamız, mektubunda zindana girişinin kendisi ve cemaatimiz için ne kadar da çok hikmetler barındırdığını anlatıyor. Rumeysa Sarısaçlı Hocahanım, ‘Anne Olmak veya Olamamak’ yazısında bir müddet anne olamayışının kendisine kazanımlarını anlatıyor.
Üniversiteyi ikinci senesinde kazanan öğrenciye bir sene daha hazırlanmanın faydalarını sorun, babasını kaybeden evlada babasının olmayışının kendisini nasıl geliştirdiğini sorun. Hepsi size tek tek hikmetlerini, nimetlerini sayacaktır. Biz eğer girdiğimiz imtihanlarda Rabbimize isyan etmek yerine kendimize ders çıkarır ve rabbimizin bizden istediklerini yerine getirecek olursak imtihanları kolayca geçecek ve rabbimizin rızasına ulaşacağız inşaallah.

Rabbimiz O’dur ki her yaptığında hikmet vardır. Yarattığı kainatın her yerine ibretler koymuştur. Biz eğer ibret nazarıyla bakabilirsek o kadar çok şey göreceğiz ki; sanki gözümüzün önünden imtihan perdesi kalkmış olacak, rabbimizle irtibatımız kuvvetlenecek.
Rabbim bizleri imtihanların nimetlerini anlayan kullarından eylesin...